"Enter"a basıp içeriğe geçin

İNSANI YORAN ŞEYLER VE HER ŞEYE RAĞMEN İNSANLIK KARİYERİ

Öncelikle yazıyı yazma nedenimi ifade etmek istiyorum. Sosyal çevredeki birkaç paydaşım hakikaten çok iyi niyetli ve özverili kimselerdir. Son haftalarda onlarla birlikte ben de bayağı bir yoruldum. Bedenen yorgunluk demiyorum, hemen söyleyeyim. Geçen yazılarımızdan birisi “Bizi Ancak Biz Yorarız” başlıklıydı ve bu yazımız da aslında bir hatırlatma, dikkat çekme babındaydı. Şimdi neden böyle bir açıklama yapmaya ihtiyaç duydunuz diye sorarsanız da…neyse, hadi başlayalım.

Günümüz dünyasında, günümüz sistemler içerisinde, günümüz insanlık anlayışında, insanları yoran birçok faktör vardır ve bu yorgunluk sadece fiziksel değil, çok büyük boyutta zihinsel ve duygusal olarak kendini gösterir. Bu yormalar artık o kadar çok yıkıcı olmaya başladı ki anlatmaya kalktığımda inanın en hafif olarak vereceğiniz tepki “yuh” olurdu. Tüm özverimizle ya da saflığımızla beraber bazı şeylerdeki yanlış tercihlerimizden kaynaklanan bizi yoran şeyler olarak şunları gösterebiliriz:

1.İş Yükü Fazlalığı ve Yüksek Stres: Yoğun iş temposu ve sürekli değişen iş dinamikleri, modern çağın en büyük stres kaynaklarından biridir. Aslında bu noktada bazen birlikte paydaş olduğumuz kimselerin iyi niyetimizi suistimal etmelerden kaynaklı yüklerimizin oluştuğunu da söyleyebiliriz. İş ya da gönüllü sosyal hayatın uzun çalışma saatleri ve artan sorumluluklar, kişinin zihinsel ve fiziksel enerjisini tüketebilir. Hatta ailesini bile dağıtabilmektedir.

 2.Sürekli Erişilebilirlik: Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte, insanlar sürekli çevrimiçi ve erişilebilir hale gelmiştir. Bu da kişilerin dinlenme ve kendilerine vakit ayırma imkanlarını kısıtlayabilir. Müdürü, başkanı, patronu, ustası, dıdısı, dıdısının dıdısı her hat hazır kıta görmek istiyor. “Ulen yürü giiiitttt! Adamın ashabını bozma, hasta mısın, senin kölen değilim daaa!” dedirtiyorlar artık.

3.Duygusal Yorgunluk: İnsanlar duygusal bir varlıktır ve bu gerçekten yola çıkaraktan insanların duygusal olarak da yorulabilirler. Ailevi sorunlar, ilişkilerde yaşanan zorluklar ve kişisel problemler, bireyin duygusal anlamda tükenmesine neden olabilir. Ama zamanımızın en çok yoran duygusal tepkimeye sebep olan şeyler amiyane tabirle “boş beleş” şeylerdir. Hadsiz kimselerin ilkel benlikleri ve şuursuz arzularıyla, dünün güneşiyle bugünün çamaşırlarını kurutmak isteme mantıksızlıkları yüzünden “harika” diye sıfatlandırılabilecek insanları bile “zıvanadan” çıkartabilecek duygusal bozukluğa mahkûm edebilmektedir.

4.Baskılar ve Beklentiler: Sosyal medya ve toplum tarafından dayatılan başarı, güzellik veya yaşam tarzı standartları, bireylerde sürekli bir yetersizlik hissi oluşturabilmektedir. Bu baskılar, kişisel stres ve kaygıyı artırarak uzun vadede yorgunlukla beraber bazen ruhsal hastalıkların oluşmasına bile yol açabilmektedir.

5.Anlam Yoksunluğu: Hayatta bir amaç veya anlam bulamama durumu da insanların zihinsel ve duygusal olarak yorgun hissetmesine neden olabilir. Özellikle monoton bir yaşam tarzı sürdüren bireyler, kendilerini tükenmiş hissedebildikleri gibi başkalarını da yakarlar kendileriyle birlikte. Bu tiplemelerden uzağa kaçmak en doğrusu. Ayrıca “anlam yükleme” hadisesini kendi batık gemi dünyasına göre şekillendirenlerin ya yanlarından uzaklaşmalı ya da onları yanımızdan kovalamalıyız. Anlamsızlar ancak bize anlamsızlık aşılarlar. Bırakın kendi başlarını yesinler.

               Başka neler yapmalıyız derseniz de aslında “İnsanlık Alanında Kariyer Yapmalıyız” diyebiliriz. Yararları nelerdir peki “insanlık alanında kariyer yapma” olgusunun ona bakalım:

İnsanlık alanında kariyer yapmak, bireysel gelişim ve topluma katkı sağlama anlamında büyük faydalar sunar. Bu tür bir kariyer, doğrudan insanların yaşam kalitesini iyileştirme amacı güder ve toplumsal ilerlemeye katkıda bulunur. İnsanlık alanında kariyer yapmanın faydalarını şu başlıklar altında sıralayabiliriz:

1.Topluma Yarar Sağlama: İnsanlık alanında kariyer yapma düşüncesi ve onu ifa, bireylere topluma doğrudan hizmet etme imkânı sunar. Sosyal alanlardaki hizmetlerden, eğitim, sağlık hizmetlerine ve gereken alanlarda çalışmak, bizlerin toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunmamızı sağlar. Bu da hem bize hem de toplumumuzun safiyane insanlarına yarar sağlar.

2.İnsani Değerleri Kuvvetlendirme: Yapılacak kariyerler, temel insan hakları, liyakat, adalet ve dayanışma gibi temel insani değerlerin oluşturulup savunulmasını ve güçlendirilmesini amaçlar. Bu da bizlerin sadece kendi yaşamımız için değil, başkalarının yaşamlarını da iyileştirmeyi sağlayacaktır.

3.Empati ve Anlayışın Geliştirilmesi: İnsanlık alanında çalışan bireyler, ister istemez misyonları gereği farklı toplumsal ve kültürel kesimlerle etkileşim kurmak zorundadır. Bu da empati, anlayış ve hoşgörüyü geliştiren bir süreçtir. İnsanlar arasındaki farklılıkları anlama ve bu farklılıklara uygun makul yaşam becerisi gösterme hem kişisel hem de profesyonel yaşamda büyük önem taşır.

4.Tatmin Edici Bir Kariyer: İnsani yardım, sosyal hizmetler veya eğitim gibi alanlarda çalışan bireyler, başkalarına yardım ettiklerini bilmenin getirdiği içsel tatmin duygusunu yaşarlar. Öyle dostlarım var ki STK’ların içinde, sizlere o dostlarımdan bahsetmeye kalksam hayran olursunuz. Ya bir adam nasıl olur da bu kadar özverili ve iyi olur diye kendinize onlarca defa sorular sorarsınız. Bu tatmin, maddi kazançların ötesine geçer ve bireyin yaşamına derin bir anlam katabilir. Lakin bu tatmini yıkmak isteyen, kıskanan, cahilliğini alimlik zanneden, gevşekliğini çaktırmadığını ve film fırıldaklıklarından kimsenin haberinin olmayacağını düşünenlere her daim dikkat etmeliyiz.

5.Sosyal Gelişmenin Sağlanması: İnsanlık alanında yapılan çalışmalar, sosyal gelişmeyi de beraberinde getirir. Eğitimde ve sağlıktan başlayarak tüm alanlarda nokta atışı reformlar ve projelere paydaş olmak, insanlık kariyerimizi taçlandırır.

Nihayetinde dostlar, insanı yoran şeyler, modern (!) yaşamın dinamikleriyle birlikte artmış ve çeşitlenmiştir. İş yükünün miktarı, toplumun beklentileri ve duygusal yorgunluk/yıpranmışlık/baskılar gibi unsurlar bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Her şeye rağmen insanlık alanında kariyer yapmanın hem bireyler hem de toplum için birçok yararı vardır. Bu tür kariyerler, topluma katkı sağlamanın ötesinde, insanın kendini gerçekleştirmesi ve anlam bulması için de bir fırsattır. Bu sebepledir ki insanlık alanında kariyer yapmayı tercih eden bireyler yormazlar ve daha az yorulurlar.

Kalın sağlıcakla…

Gökmen CAN

Eğitimci Sosyolog

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir