Kıymetli dostlarım merhaba. Huzurlu ve mutlu olmanız dileğiyle yazımıza başlayalım. Konumuz çok açık ve harbi bir konu. Harbi ve aynı zamanda da hasbidir. Umarım anlatmaya kelimelerim ve cümlelerim yeter. Maksadımız kırmak, dökmek, incitmek ve üzmek değil. Birçok yazar, eğitimci, sosyolog ve psikolog arkadaşlarımızın, dostlarımızın hislerine ve düşüncelerine tercümanlık yapmaktır. Ne taşlama peşindeyiz ne de haşlama derdindeyiz!
Bildiğiniz üzere düşünürler ve yazarlar, şairler ve hatipler özellikle güncel olan konulara dikkat çekerler. Maksatları; birilerini taşlamak ya da haşlamak değildir. Çünkü olayı özele indirerek taşlamak ve haşlamak kısır döngü içerisine girip aynı zamanda ilerlemeye büyük bir engel olur. Hele ki toplumsal konular alanında çalışmalar yapan eğitimciler, sosyologlar, psikologlar konuları asla bireyselleştirmeyerek, umumda olan sorunları dile getirirler ve kendilerince, edindikleri tecrübeler ışığında, sadece kitap okumalarına bağlı kalmadan çok pencereli bakış açılarıyla derde şifa olmak isterler. Yanlış anlaşılır mı bu? Evet, yanlış anlaşılır. Peki, bu, yazıyı yazanın sorunu mudur? Hayır, tabii ki de değil. Çünkü hedef kitle toplumun ve hatta yeri geldiğinde insanlığın tümüdür. Ama günümüzde yazılan yazılara, ele alınan konulara, dillendirilen yanlışlara bir itham olmuyor mu? Bu durumla da oldukça fazlasıyla karşılaşıyoruz. Bu bağlamda kendine toplumun dertlerine eğilen ve bunları dile getirmekten çekinmeyen biri olarak ithamlarla karşılaştığımı söyleyebilirim. Kalbi rahatlığım; baktığım gözün ve gözlüğümün temizliğinden kaynaklanmaktadır. Çiçek bahçesini gördüğümüzde güzellikleri söyleyecek, topluma hastalık yayacak şeyleri de gördüğümüzde onları haykıracak kadar dikelmeden dik durmasını bilen insanız.
Ne yani, şimdi birileri atılan taşa gerekli gereksiz kafasını uzatıp şerbetini akıttıracaksa yazmayalım mı? Dağlar kadar sorunları dile getirmeyelim mi? Yanlışları usulü erkânınca ifade etmeyelim mi? En basitinden bunu, yani kirli camlarla hayata bakan ya da önyargılarıyla insan ilişkilerini yürütmeye çalışan veya gerçekten kendisinde olan iğreti şeyleri duymaktan rahatsız olanlar üzülmesin diye olumsuzlukları gözler önüne sermeyecek miyiz? Öyle bir dünyanın olmayacağını/olamayacağını aslında kendileri de bilmektedirler. Çünkü insanların çoğunda hemen tepki verme, kabullenmeme, inkâr etme, üzerini örtme, başkalarını itham etme gibi davranışsal bozukluklar muhakkak olmuştur, oluyor ve olacaktır. Gerçek kalem sahibi insanlar olayları kişiselliğe taşımadan durumun teşhisini, tedavisini ve yöntemini ortaya koyarlar.
Ne yani, şimdi bakışları, duyguları, benlikleri ve egoları kirli kişiler rahatsız olacak diye:
Birlik,
Beraberlik,
Dürüstlük,
Doğru sözlü olma,
Mütevazı olma,
Makamları kullanma,
Ana baba olma,
Emanet sahibi olma,
Eğitimde sorunlar ve çözüm yolları,
Bireysel gelişim ve kişilik oturması,
Kültürümüzün değeri,
Vatan sevgisi,
Fitneden uzak durmak,
Statülerin aldatıcılığı,
Enaniyet,
Fedakârlık,
Dostluk ilişkileri,
Kibirden kaçmak,
Daha onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce konuyu, rastladığımız durumlara göre, elzem olması sıralamasına göre işlemeyelim mi?
“Kimse kusura bakmasın” der, yolumuza devam ederiz. İnsan bilgi birikimlerini ortaya koymakla mükelleftir. Sen ömrünü topluma vereceksin, toplum içinde, topluma dair konularla hemhâl olacaksın ve kimseciklere takılıp kalmadan sorun bildiğin şeyleri insanlara anlatıp da dikkat çekmek isteyeceksin ve birileri de rahatsız oluyor diye de susacaksın. Asıl o zaman fikir ve kalem sahibi olmazsın. Asıl o zaman kalemşör ve kumandalı biri olursun. Hele ki en ufak bir menfaat beklemeden elde ettiklerini paylaşma gayretinde olan bizim gibiler bunu asla kabul etmezler. Övgü beklemeden, yapıcı eleştirilere açık olan kimseler zaten itham edildiklerinde ya da övüldüklerinde öncelikle kalplerini kontrol ederler. En azından biz öyle yapıyoruz. Fiil, faili bağlar. Doğru olmak da niyetlere bağlıdır. Niyetleri de en iyi bilen Allâh’tır. Biz de doğru bildiğimiz yolda; “Allâh var, gam yok” der ve devam ederiz.
Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN
Eğitimci Sosyolog
MaşaAllah bütün yazılsrınızda olduğu gibi faydali bir konuyu kaleme almışsınız.Başarılarınıızın devamını dilerim.
MaşaAllah bütün yazılsrınızda olduğu gibi faydali bir konuyu kaleme almışsınız.Başarılarınıızın devamını dilerim.Allah sizleri muvaffak eylesin..
Allah razı olsun değerli Başkanım. Allah bizleri hakikatte sabit kılsın.
Kaleminize sağlık hocam. Rabbim sizleri her daim hakkı söyleyen ve hakkın yanında duranlarla karşılaştırsın..